Makale

Makale

Avrupa Birliği (AB) Direktifleri Doğrultusunda Kamu Alımlarında 4734 Sayılı Kanun, Yolsuzluk ve Denetim Olgusu

The Law of 4734 Public Procurement According to the EU Directives, the Case of Corruption and the Audit

GÜRÜN Fethi,ÖZCAN Emel
Yıl 2018, Sayı 7, Sayfalar:309-336

Careful attention should be paid to the determination and implementation of standards in public expenditures in the state structure with a legal entity. Unplanned spending has been seen as a reason for the economic crises over the world since the 1970s, and intensive efforts have been revealed to obtain a productive system that is far away from arbitrary to prevent it. In this regard, the efforts to integrate with the EU on public procurement in Turkey, the need for an independent institution to conduct auditing by directing public procurement practices caused a new procurement law to be issued. Therefore, Public Procurement law 4734 has been prepared and entered  into force on 01.01.2013. Meeting the needs at the right time with the best quality and the best prices and creating a transparent structure to prevent the abuse such as bribery, fraud, etc. were aimed at the new procurement law enacted. Indeed, these are  issues breaks the relationship between citizens and the state and makes it difficult to work honestly and seek rights. Unless these issues are not resolved, neither economic
nor social development can be possible. Preventing irregularities that can occur during public procurement can only be achieved with a suitable audit. At this stage, a wellregulated, well-implemented, and that is as a consequence a good supervision, is most crucial to minimize the irregularities that may arise. In this paper, Public Procurement Law 4734 issued in line with the EU directives, and corruption and audit cases in public procurements were evaluated in an integrated manner, and the reasons for corruption in public procurement and the importance of supervision are emphasized.
 

Tüzel kişiliğe sahip olan devlet yapısında kamu harcamalarında standartların belirlenmesi ve uygulanması konusunda özen gösterilmesi gerekmektedir. 1970’li yıllardan sonra ülkelerde yaşanan ekonomik krizlerin nedeni olarak plansız harcamalar görülmüş ve bu durumun düzeltilebilmesi için keyfiyetten uzak, verimliliğin sağlandığı bir yapının oluşturulması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu doğrultuda Türkiye’de kamu alımları konusunda AB ile bütünleşme çabaları, Kamu İhale uygulamalarını yönlendirerek denetimini gerçekleştirecek bağımsız bir kuruma ihtiyaç duyulması, yeni bir ihale kanununun ortaya konulmasına zemin hazırlamış ve bu doğrultuda 4734
sayılı Kamu İhale Kanunu hazırlanarak 01.01.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Çıkarılan bu yeni ihale kanunuyla, ihtiyaçların zamanında, kaliteli ve en uygun fiyatla karşılanmasının yanında, saydam bir yapı oluşturularak yolsuzluğa neden olan rüşvet, hile v.b. istismarların önlenmesi amaçlanmıştır. Yolsuzluk olgusu vatandaşla devletin arasını açmakta, dürüst çalışmayı ve hak aramayı zorlaştırmaktadır. Bu durumda ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması mümkün değildir. Kamu alımları sırasında oluşabilecek usulsüzlükler ancak iyi bir denetimle önlenebilir. Bu aşamada iyi düzenlenmiş, iyi uygulanan bir kanun ve sonucunda iyi bir denetim,
oluşacak usulsüzlüklerin de en aza indirgenmesi konusunda önemlidir. Bu makalede, AB direktifleri doğrultusunda çıkarılan 4734 sayılı Kanun ile kamu alımlarında yolsuzluk ve denetim olgularının bir bütünlük içinde değerlendirilmesi yapılmış, kamu alımlarında yolsuzluğun nedenleri ve denetimin önemi vurgulanmıştır.